Varis Tedavisi

Bacaklarda bulunan toplar damarlarda yaşanan genişleme durumuna ise varis adı verilir.

Varis Oluşumunu Tetikleyen Etkenler

Varis özellikle bazı meslek gruplarını daha fazla etkilemektedir. Örneğin hostesler zamanlarının çoğunu ayakta geçirdikleri için sık hasta grupları arasındadır. Yine aynı şekilde çok fazla saatler ayakta çalışmak zorunda olan kişiler risk grubundadır. Varis oluşumunda genetik de önemlidir. Kişinin aile geçmişi mutlaka incelenerek varis görülüp görülmediğine bakılmalıdır. Sıcak hava iklimi bir diğer etkendir. Sigara ve alkol her şeye olumsuz etkisi olduğu gibi varis nedenleri arasında da sayılmaktadır. Ayrıca kadınlarda hamilelik sonrası varis oluşumu görülebilir. Yüzde oranı olarak bakıldığında kadınlarda daha sık karşılaşılır. Varisin en önemli nedeni genetiktir. Bir başka deyişle, varis ırsidir. Ailenizde varis varsa, sizde de olma olasılığı yüksektir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde damarlar daha ince, daha zayıf ve dolayısıyla kolay genişleyebilir haldedir. Buna ek olarak, özellikle aykta ya da hareketsiz çalışan kişilerde (öğretmen, tezgahtar, cerrah gibi) varis görülme olasılığı daha çok artar. Fazla kiloya sahip bireyler, doğum kontrol hapı ve menopoz sürecini uzatmak için kullanılan hormon hapları yine riski arttırmaktadır.

 

Varis Oluşumunu Tetikleyen Nedenler

Toplar damarlar vücuttaki kanı kalbe taşıma görevini yerine getirirler. Bacaklarda bulunan toplar damarlarda yaşanan genişleme durumuna ise varis adı verilir. Kesin tanı konulabilmesi için doppler ultrason çekilmesi ve uzman doktor değerlendirmesi gereklidir. Sıklıkla hastalar ağrı ya da şişlik şikayetiyle doktorlara başvururlar. Uzun zaman ayakta kalmalar sonrası bu ağrı daha fazla kendini hissettirir. Bacaklarda damarların gözle görünür hale gelmesi aynı zamanda morluk oluşması gözlemlenmek te olup ayrıca ayakta fazla kalındığında ayak ve bacaklarda şişme yoğun ve sıklıkta görülmektedir. Varis, damarlar içindeki kapakların kanın geri kaçmasına engel olamamasına bağlı olarak gelişir, geri kaçan kan damarlarda göllenerek damarların genişlemesine ve zamanla kıvrımlaşmasına neden olur. Toplumun yaklaşık yarısında varis görülür.

Varis Teşhisi ve En Çok Varis Görülen Bölgeler

Bacaklar vücudumuzun alt bölümünde yer aldıklarından kaçak nedeniyle en fazla göllenme bacaklarda olur. Bu nedenle, varis esas ve en sık olarak bacaklarda ortaya çıkar. Varis tanısı, öncelikle kalp ve damar cerrahisi uzmanı bir hekim tarafından yapılan detaylı bir muayene ile konur. Ardından günümüzde en sık kullanılan ve varis tanısında altın standart olarak kabul edilen renkli doppler ultrasonografi yapılır. Bu yöntemde, ses dalgaları aracılığıyla toplardamarların yapısı, içlerinde pıhtılaşma olup olmadığı, kan akım hızı ve yönü saptanır. Doppler ultrasonografinin herhangi bir tehlikesi yoktur, X ışını içermediği için vücuda zarar vermez ve ağrıya neden olmaz. Doppler ultrasonografi; hastalığın gerçek nedeninin, operasyonun gerekli olup olmadığının, ne tip bir operasyonun uygun olduğunun, operasyonun nereden yapılacağının, tedavinin başarı şansının ve varisin tekrar etme olasılığının saptanmasını sağlar. Bazı özel durumlarda, “venografi” adı verilen, damar içine ilaç verilerek damarların radyolojik olarak görüntülenmesini sağlayan yöntem de tanıda kullanılabilir.

Varislerin Yol Açtığı Şikayetler ve Etkileri

  • Estetik olmayan bir görünüm,
  • Özellikle ayakta durmakla artan ağrı,
  • Tam olarak “ağrı” şeklinde tarif edilemeyen huzursuzluk hissi,
  • Çabuk yorulma ve ağırlık hissi,
  • Yanma,
  • Gece krampları gibi şikayetlere neden olur.

Bu şikayetler varisin erken evrelerinde genellikle uzun süre ayakta durmakla başlar ve kısa süre dinlenmeyle geçer, varis ilerledikçe daha kısa süre ayakta kalmakla başlar ve daha uzun süre dinlenme gerektirir.

Varis Tipleri ve Belirtileri

Temel olarak 3 varis tipi vardır. Tedavi edilmeyen her varis büyüyerek estetik problemlere ve belirgin şikayetlere yol açacaktır.

  • Kılcal Varisler (Telenjiektazi): 1-2 mm çapında, pembe-kırmızı renkte, bazen örümcek ağı şeklinde olan ince varislerdir. Bacaklarda estetik olmayan bir görünüme yol açarlar. Özellikle yaygın olduklarında ağrı, sızlama ve kaşınma gibi şikayetlere yol açabilirler. Tedavi edilmeyen vakalarda, cilde yapışarak şiddetli kanamalara neden olabilirler.

  • Orta Boy Varis (retiküler varis): Ciltten hafif çıkıntı yapan, koyu yeşil-mor renkli, çapları 2-3 mm arasında değişen kıvrımlı varislerdir. Estetik kaygıların yanı sıra; bacak ağrısı, yanma, ısı artışı, gece krampları, uzun süre ayakta kalmakla oluşan bacak ödemi gibi şikayetlere eden olabilirler.

  • Büyük Varisler: Çapları 4 mm veya daha fazla olan, sıklıkla yeşil renkte, ciltten belirgin derecede kabarık; ağrı, yanma, gece krampları, ağırlık hissi ve çabuk yorulma gibi çok sayıda şikayete yol açan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken varislerdir.

Varis Tedavi Edilmezse Ne Olur?

  • Başta ağrı olmak üzere şikayetler artarak devam eder, gece krampları görülür.
  • Daha kısa sürede yorulmaya başlanır, daha uzun süre dinlenmeye gereksinim duyulur.
  • Bacak estetiğini bozan renk değişiklikleri ve ciltte kahverengiye ulaşabilen boyutta koyulaşma gözlenir.
  • Egzama, iç kanama, dış kanama, damar enfeksiyonu (tromboflebit) ve tedavisi çok zor olan yaralar (bacak ülserleri) oluşabilir.

Varis tedavisinde hangi yöntemin kullanılacağı; varisin nedeni, yapısı, boyutu gibi kriterlerin ışığında mutlaka bir kalp ve damar cerrahı tarafından belirlenmelidir.

Varis Tedavisinde Kullanılan Yöntemler

  • Dermolazer Ablasyon: Dışarıdan lazer enerjisi uygulanarak yüzeyel kılcal varislerin tedavi edilmesidir. Lazer tedavisi kendi içinde ikiye ayrılır. Bunlar damar dışından uygulanan yöntem ve damar içinden uygulanan yöntemdir. Yöntem yine doktor tarafından hastanın durumuna göre belirlenecektir. Damar dışı lazer yöntemini genelde cilt üzerinde genişleme görülmesi ve bunun sonucu oluşan kötü görüntülerin yok edilmesi amacı ile kullanıyoruz. Cilt üzerinden uygulama yaparak anestezi gereksinimi duyulmadan işlem uygulanır.  Aynı gün hasta rahatlıkla işine-evine dönüş yapabilir.

  • Radyofrekans Ablasyon: Bu yöntem lazer yöntemi ortaya çıkmadan daha sık kullanılmakta idi. Lazerde olduğu gibi damar içine cihaz yerleştirilip frekans dalgaları gönderilerek yapılmaktaydı. Sağlık alanında yaşanan gelişmeler ile birlikte lazer kullanımının artması sonucu yöntem artık daha az kullanılır hale gelmiştir.

  • Skleroterapi: Sıvı veya köpük formundaki özel ilacın damar içine verilerek varisli damarların büzülmesi ve varislerin tedavi edilmesidir. Özellikle cilt yüzeyinde kılcal damar rahatsızlığı yaşayan hastalara uygulanan bir yöntemdir. İnce bir iğne aracılığıyla damarın içine köpük verilmek suretiyle damar içi dondurulur. Geniş damarlarda kesinlikle uygulanamaz.  

  • Damar İçi Lazer Tedavisi: Fiberoptik bir kateter aracılığıyla, varisli damarın lazer enerjisi ile yakılarak kapatılması işlemidir. Lazerin, damar duvarını ısıtarak büzmesi ve bu sayede varisli damarın kapanması sağlanır. Bu yöntemde hastaya lokal anestezi uygulanır ve işlem ameliyathanede gerçekleştirilir. Toplar damar yetersizliğinde özellikle bu yöntem tercih edilmektedir. Ultrason desteğiyle birlikte damar bulunarak iğne yardımıyla damarın içine lazer fiberi gönderilir ve yakılma suretiyle sorun ortadan kaldırılır.
  • Endovenöz Radyofrekans Ablasyon: Sıklıkla kullanılan modern varis tedavi yöntemlerinden biridir. Varisli damar içine yerleştirilen özel kateter aracılığıyla damar duvarına her yönden uygulanan radyofrekans enerjisi, damarın 120ᵒC sıcaklıkla ısıtılarak yakılmasını, bu sayede varisli damarın büzüşerek kapanmasını sağlar.

  • Mini Flebektomi: Varisli damarların bacaktan çıkarılmasını sağlayan küçük cerrahi girişimdir. Genellikle, endovenöz radyofrekans ablasyon uygulamasından sonra kalan varislerin çıkarılması için kullanılır.

  • Açık Damar Cerrahisi: Açık ameliyat olarak da bilinen bu yöntem, yenilikçi tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi nedeniyle çok sık tercih edilmemektedir. Genellikle, çok ilerlemiş varislerin varlığında uygulanır. Ameliyat hala kullanılan yöntemler arasında olmasına rağmen yeni nesil gelişen teknoloji ile birlikte farklı tedavi yöntemlerin den alınan başarılı sonuçlar nedeniyle ikinci plana atılarak tercih edilmemeye başlanmıştır. 

Her konuğumuzun varisleri aynı olmadığı gibi tedavileri de standart değildir, tedavi yöntemi kişiye özel olarak belirlenir. Alanında uzman ve deneyimli hekimlerimiz, tedavi başarısını artıran en uygun yöntemi uygular. Varislerin boyutuna, yapısına ve tedaviyi yönlendiren diğer özelliklerine göre farklı tedavi yöntemleri birlikte de uygulanabilir.


Tedavi Özeti

  • Operasyon Sayısı
    4-6 Seans
  • Operasyon Süresi
    1-3 Saat
  • Anestezi
    Lokal Anestezi
  • Hassasiyet
    1-3 Gün
  • İşe Dönme
    Hemen
  • Tam İyileşme
    Kontrol Edilmelidir
  • Kalıcılık
    Kontrol Gereklidir
  • Hastanede Yatış
    Yok

Dikkat: *Sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.


Ön Muayene Randevusu İçin Form Doldurun