Obezite Cerrahisi: Sağlıklı Bir Yaşama Dönüş Bileti mi?

Mide küçültme ameliyatı, obezite cerrahisi kapsamındaki en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Bu cerrahi işlem, fazla kilolarından kurtulmak isteyen birçok kişi için umut verici sonuçlar sunmaktadır. Ancak, ameliyatın uzun vadeli başarısı, bireyin yaşam tarzı değişikliklerine ne kadar uyum sağladığına bağlı olabilir. Bu yazıda, mide küçültme ameliyatına dair süreçleri, riskleri ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenleri inceleyeceğiz.

Obezite Cerrahisi Kimler İçin Uygundur?

Obezite Cerrahisinde Hasta Seçimi Kriterleri

Obezite cerrahisi, özellikle vücut kitle indeksi (VKİ) yüksek olan bireyler için önemli bir tedavi seçeneği sunar. Genellikle, VKİ değeri 40'ın üzerinde olan veya VKİ'si 35 ile 40 arasında olup diyabet, yüksek tansiyon gibi obeziteye bağlı sağlık sorunları yaşayan kişilere önerilir. Ancak, cerrahiye uygunluk değerlendirmesi sadece VKİ değerine bağlı değildir. Hastanın genel sağlık durumu, psikolojik değerlendirmesi ve yaşam tarzı alışkanlıkları da dikkate alınır. Örneğin, kalp rahatsızlığı olan bir bireyin ameliyat öncesinde kardiyolojik değerlendirmeden geçirilmesi önemlidir. 2024 yılı itibarıyla, obezite cerrahisi geçiren hastaların %60'ı kadınlardan oluşmaktadır. Mide ameliyatı sonrası şikayetler kadınlar kulübü gibi platformlarda, bu süreçte yaşanan deneyimler ve dikkat edilmesi gerekenler sıklıkla paylaşılmaktadır.

• Yüksek VKİ Değeri: VKİ'nin 40 ve üzerinde olması, cerrahi için temel bir kriterdir ve bu durumdaki bireyler genellikle diğer tedavi yöntemlerinden yeterli sonuç alamamışlardır.
• Eşlik Eden Sağlık Sorunları: VKİ 35-40 aralığında olan ve obeziteye bağlı sağlık sorunları yaşayanlar (tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi vb.) için cerrahi bir seçenek olabilir.
• Yaşam Tarzı Değişikliğine Uyum: Ameliyat sonrası beslenme düzenine ve yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayabilecek motivasyona sahip olmak önemlidir. Tüp mide ameliyatı sonrası tatlı isteği gibi durumlarla başa çıkabilmek için psikolojik destek gerekebilir.

Obezite cerrahisi kararı, multidisipliner bir yaklaşımla, genel cerrahi uzmanları, endokrinologlar, diyetisyenler ve psikologlardan oluşan bir ekip tarafından verilmelidir. Bu ekip, hastanın durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirerek en uygun tedavi yöntemini belirler. İzmir obezite cerrahisi konusunda uzmanlaşmış merkezlerde, bu tür multidisipliner yaklaşımlar sıklıkla uygulanmaktadır.

Obezite Cerrahisi Sürecinde Uzman Rehberliğinin Önemi

Obezite cerrahisi, uzun vadeli bir çözüm sunsa da, başarıya ulaşmak için cerrahi sonrası yaşam tarzı değişikliklerinin zorunlu olduğu unutulmamalıdır. Uzmanlar, ameliyat öncesi ve sonrası dönemde hastaların beslenme alışkanlıklarını düzenlemelerine, düzenli egzersiz yapmalarına ve psikolojik destek almalarına yardımcı olurlar. Mide küçültme ameliyatı riskleri nelerdir sorusu, hastaların en çok merak ettiği konulardan biridir. Bu nedenle, uzmanlar tarafından riskler ve faydalar detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Laparoskopik mide ameliyatı nedir sorusu da, ameliyat teknikleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyen hastalar tarafından sıkça sorulmaktadır.

1. Ameliyat Öncesi Değerlendirme: Hastanın genel sağlık durumunun ve psikolojik yapısının değerlendirilmesi, ameliyatın başarısı için kritik öneme sahiptir.
2. Cerrahi Teknik Seçimi: Hastanın durumuna en uygun cerrahi yöntemin (gastrik bypass, tüp mide, mide kelepçesi vb.) belirlenmesi, tedavi başarısını doğrudan etkiler.
3. Ameliyat Sonrası Takip: Beslenme düzeninin takibi, egzersiz programlarının uygulanması ve psikolojik destek sağlanması, uzun vadeli başarı için gereklidir. Mide delinmesi ameliyatı olanlarin yorumları incelendiğinde, düzenli takibin önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

Obezite cerrahisi, uygun hasta seçimi ve uzman rehberliği ile hayat kurtarıcı bir tedavi olabilir. Ancak, mide ameliyatı sonrası beslenme düzenine uyulmaması veya düzenli egzersiz yapılmaması durumunda, kilo alımı tekrar yaşanabilir. Bu nedenle, ameliyat sonrası dönemde hasta ve uzman işbirliği büyük önem taşır. Antalya tüp mide ameliyatı olan bir hasta, ameliyat sonrası düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleri ile sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.

Genel Cerrahi Uzmanları Ne Diyor?

Obezite Cerrahisinde Uzman Görüşünün Önemi

Genel cerrahi uzmanları, obezite cerrahisinin başarısında hasta özelinde yapılan değerlendirmelerin ve kişiye uygun cerrahi yöntem seçiminin kritik olduğunu belirtirler. Her bireyin sağlık durumu, yaşam tarzı ve beklentileri farklı olduğundan, standart bir tedavi yaklaşımı yerine kişiselleştirilmiş bir plan oluşturulması gerekmektedir. Bu plan, sadece cerrahi işlemi değil, aynı zamanda ameliyat öncesi hazırlık sürecini ve ameliyat sonrası takip programını da içermelidir. Ankara mide küçültme ameliyatı konusunda uzman bir cerrah, hastasının detaylı tıbbi geçmişini inceleyerek ve gerekli tüm tetkikleri yaparak en uygun yöntemi belirleyecektir. Tüp mide ameliyatı kaç kilo olanlara yapılır sorusu, bu kişisel değerlendirme sürecinin bir parçası olarak cevap bulur.

• Bireysel Değerlendirme: Her hastanın durumu farklıdır ve bu nedenle tedavi planı kişiye özel olmalıdır.
• Uygun Yöntem Seçimi: Cerrahi yöntemin seçimi, hastanın sağlık durumu ve beklentilerine göre yapılmalıdır. Gastrik bypass, tüp mide, mide kelepçesi gibi farklı seçenekler mevcuttur.
• Kapsamlı Takip: Ameliyat sonrası düzenli doktor kontrolleri ve beslenme uzmanlarıyla yapılacak görüşmeler, tedavinin başarısını artırmada önemlidir.

Uzmanlar, obezite cerrahisi sonrası hastaların yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamasının ve düzenli egzersiz yapmasının önemini vurgularlar. Ameliyat sonrası dönemde, hastaların beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi, düzenli fiziksel aktivite yapması ve psikolojik destek alması gerekmektedir. İstanbul mide ameliyatı doktorları, hastalarına bu konuda kapsamlı bir destek sunarak, uzun vadeli başarıyı hedeflemektedir. Robotik mide ameliyatı gibi yenilikçi teknikler, iyileşme sürecini hızlandırabilir ve komplikasyon riskini azaltabilir.

Ameliyat Sonrası Süreçte Dikkat Edilmesi Gerekenler

Obezite cerrahisi geçiren hastaların ameliyat sonrası dönemde dikkat etmesi gereken birçok önemli nokta bulunmaktadır. Beslenme düzeni, egzersiz alışkanlıkları ve psikolojik destek, bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır. Uzmanlar, ameliyat sonrası dönemde hastaların düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelerini ve beslenme uzmanları tarafından hazırlanan diyet programlarına uymalarını tavsiye ederler. Aksi takdirde, mide ameliyatı sonrası hızlı kilo verme yöntemleri arayışında olan hastalar, sağlıksız yöntemlere başvurarak sağlıklarını riske atabilirler.

1. Beslenme Programına Uyum: Ameliyat sonrası dönemde, beslenme uzmanları tarafından hazırlanan diyet programlarına titizlikle uyulmalıdır.
2. Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, kilo verme sürecini hızlandırır ve genel sağlığı iyileştirir.
3. Psikolojik Destek: Ameliyat sonrası dönemde psikolojik destek almak, duygusal yeme sorunlarıyla başa çıkmaya yardımcı olur. Tüp mide ameliyatı sonrası tatlı isteği gibi durumlarla baş edebilmek için bu destek önemlidir.

Obezite cerrahisi, doğru hasta seçimi ve uzman rehberliği ile yaşam kalitesini artırabilir. Ancak, mide ameliyatı sonrası nelere dikkat etmeli sorusu, hastaların sürekli olarak akıllarında bulundurması gereken bir konudur. Uzmanlar, ameliyat sonrası dönemde hastaların sabırlı olmalarını, düzenli kontrole gitmelerini ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmelerini önerirler. İzmir obezite cerrahisi merkezlerinde, bu konuda hastalara kapsamlı bir destek sunulmaktadır.

Laparoskopik Mide Ameliyatı: Minimal İnvaziv Tekniklerle Daha Hızlı İyileşme

Laparoskopik Yöntemlerin Avantajları

Laparoskopik teknikler, mide ameliyatlarını daha konforlu hale getirerek hastaların iyileşme süreçlerini olumlu yönde etkiler. Bu yöntemde, karın bölgesinde açılan küçük kesilerden özel aletler ve bir kamera yardımıyla operasyon gerçekleştirilir. Geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az doku hasarı oluştuğu için, hastalar genellikle daha az ağrı hissederler ve hastanede kalış süreleri kısalır. Laparoskopik cerrahi, özellikle obezite cerrahisi alanında sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Bu teknikle yapılan mide küçültme ameliyatı, hastaların daha hızlı bir şekilde günlük aktivitelerine dönmelerini sağlar. Ankara mide küçültme ameliyatı arayışında olan hastalar için laparoskopik yöntemler sıklıkla önerilir. Laparoskopik mide ameliyatı nedir sorusu, bu yöntemin avantajlarını merak eden hastalar tarafından sıkça sorulmaktadır. Ayrıca, mide ameliyatı sonrası şikayetler kadınlar kulübü gibi platformlarda, laparoskopik yöntemlerin daha az komplikasyona yol açtığı belirtilmektedir.

• Daha Küçük Kesiler: Minimal invaziv yaklaşım sayesinde, daha az yara izi kalır ve enfeksiyon riski azalır.
• Daha Az Ağrı: Ameliyat sonrası ağrı düzeyi, açık cerrahiye göre daha düşüktür, bu da hastaların daha rahat bir iyileşme süreci geçirmesini sağlar.
• Kısa Hastanede Kalış Süresi: Hastalar, genellikle birkaç gün içinde taburcu olabilir ve normal yaşamlarına daha hızlı dönebilirler.

Laparoskopik cerrahi, sadece iyileşme sürecini hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda ameliyat sırasında daha iyi görüntüleme imkanı sunar. Bu sayede cerrahlar, daha hassas ve dikkatli bir şekilde çalışabilirler. Mide ameliyatı sonrası beslenme düzenine uyum sağlamak, bu tür operasyonların başarısı için kritik öneme sahiptir. Laparoskopik yöntemlerle yapılan ameliyatlar, hastaların tüp mide ameliyatı sonrası tatlı isteği gibi durumlarla daha kolay başa çıkmasına yardımcı olabilir.

Laparoskopik Cerrahi ve İyileşme Süreci

Laparoskopik cerrahi, hastaların iyileşme sürecini hızlandırırken, ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde, hastaların doktorları tarafından önerilen beslenme planına uymaları, düzenli egzersiz yapmaları ve gerekli kontrolleri aksatmamaları önemlidir. Ayrıca, mide küçültme ameliyatı riskleri nelerdir sorusu, hastaların ameliyat öncesinde mutlaka doktorlarıyla konuşmaları gereken bir konudur. Laparoskopik cerrahi, bu riskleri minimize etse de, her cerrahi işlemde olduğu gibi belirli riskler taşır. Bu nedenle, hastaların bilinçli bir şekilde karar vermesi ve ameliyat sonrası sürece hazırlıklı olması gerekmektedir.

1. Ameliyat Öncesi Hazırlık: Hastaların ameliyat öncesinde gerekli tüm tetkikleri yaptırması ve doktorlarının önerilerine uyması önemlidir.
2. Ameliyat Sonrası Beslenme: Ameliyat sonrası dönemde, beslenme uzmanları tarafından hazırlanan diyet programlarına titizlikle uyulmalıdır. Ramazanda mide ameliyatı sonrası beslenme gibi özel durumlarda, diyetisyenlerle görüşmek faydalı olabilir.
3. Düzenli Kontroller: Ameliyat sonrası düzenli doktor kontrolleri, olası komplikasyonların erken teşhis edilmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olur. Mide delinmesi ameliyatı olanlarin yorumları incelendiğinde, düzenli takibin önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

Laparoskopik mide ameliyatı, minimal invaziv bir yöntem olarak hastaların yaşam kalitesini artırabilir. Ancak, ameliyatın başarısı, hastaların ameliyat öncesi ve sonrası süreçlere uyum sağlamasına bağlıdır. İstanbul mide ameliyatı doktorları, bu konuda hastalara kapsamlı bir destek sunarak, sağlıklı bir iyileşme süreci geçirmelerini sağlamaktadır. Ayrıca, mide ameliyatı fiyatları 2025 yılı için farklılık gösterebilir, bu nedenle hastaların detaylı bir araştırma yapması önemlidir.

Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme Rehberi: Sağlıklı Kilo Verme Süreci Nasıl Yönetilir?

Ameliyat Sonrası Beslenmenin Temel İlkeleri

Mide ameliyatı sonrası beslenme, sağlıklı kilo verme sürecinin ve genel sağlığın korunmasının temel taşlarından biridir. Bu dönemde, beslenme düzeni sadece kilo kaybını desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda besin eksikliklerini önlemeye ve vücudun iyileşme sürecini hızlandırmaya yönelik olmalıdır. Protein ağırlıklı bir diyet, kas kütlesinin korunmasına yardımcı olurken, vitamin ve mineral takviyeleri, vücudun ihtiyaç duyduğu mikro besinleri sağlar. Beslenme yetersizliklerini gidermek için düzenli multivitamin takviyeleri almak önemlidir. Obezite cerrahisi sonrası beslenme, uzun vadeli başarının anahtarıdır. Mide ameliyatı sonrası beslenme düzenine uyum, kilo kaybı sürecinin başarısı için kritik öneme sahiptir ve bu süreçte disiplinli olmak büyük önem taşır. Yazın mide ameliyatı olmak, beslenme düzenine uyum açısından bazı zorluklar yaratabilirken, doğru planlama ile bu zorlukların üstesinden gelinebilir.

• Protein Ağırlıklı Beslenme: Kas kütlesini korumak ve iyileşmeyi desteklemek için yeterli protein alımı önemlidir.
• Vitamin ve Mineral Takviyeleri: Besin eksikliklerini önlemek ve genel sağlığı desteklemek için düzenli multivitamin takviyeleri alınmalıdır.
• Küçük ve Sık Öğünler: Mide hacmi küçüldüğü için, büyük öğünler yerine küçük ve sık öğünler tercih edilmelidir.

Beslenme uzmanları, mide ameliyatı sonrası hastaların öğünlerini dikkatli bir şekilde planlamalarını ve yeterli miktarda sıvı tüketmelerini önerirler. Mide küçültme ameliyatı sonrası kilo verilir mi sorusu, hastaların en çok merak ettiği konulardan biridir. Doğru beslenme ve düzenli egzersiz ile kilo vermek mümkündür. Ancak, mide ameliyatı sonrası kas kaybı yaşanmaması için protein alımına özellikle dikkat edilmelidir. Bursa mide ameliyatı olan bir hasta, ameliyat sonrası beslenme düzenine uyarak sağlıklı bir şekilde kilo verebilir.

Beslenme Yetersizliklerini Önleme ve Yönetme

Mide ameliyatı sonrası, vücudun besinleri emme kapasitesi azalabileceği için beslenme yetersizlikleri riski artar. Bu nedenle, ameliyat sonrası dönemde düzenli olarak vitamin ve mineral takviyeleri almak büyük önem taşır. Özellikle demir, B12 vitamini, D vitamini ve kalsiyum eksiklikleri sıkça görülür. Bu eksiklikleri önlemek için doktor ve diyetisyen kontrolünde uygun takviyeler kullanılmalıdır. Ramazanda mide ameliyatı sonrası beslenme düzeni, normal günlere göre daha farklı bir yaklaşım gerektirebilir. Bu dönemde, sahur ve iftar öğünlerinin dikkatli bir şekilde planlanması ve yeterli sıvı alımına özen gösterilmesi önemlidir.

1. Düzenli Takviye Kullanımı: Doktor ve diyetisyen önerisiyle demir, B12 vitamini, D vitamini ve kalsiyum gibi takviyeler düzenli olarak kullanılmalıdır.
2. Kan Testleri ile Takip: Beslenme yetersizliklerini erken tespit etmek için düzenli kan testleri yapılmalıdır.
3. Beslenme Danışmanlığı: Beslenme uzmanlarından düzenli olarak danışmanlık almak, beslenme düzeninin kişiye özel olarak ayarlanmasına yardımcı olur.

Beslenme yetersizlikleri, mide ameliyatı sonrası halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi ve kemik erimesi gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, ameliyat sonrası dönemde beslenmeye gereken özenin gösterilmesi ve düzenli doktor kontrollerinin yapılması büyük önem taşır. En iyi mide küçültme ameliyatı doktoru, hastalarına ameliyat öncesi ve sonrası süreçlerde beslenme konusunda detaylı bilgi verir ve onları yönlendirir. Metabolik cerrahi, obeziteye bağlı sağlık sorunlarını düzeltmeyi hedefleyen bir yöntemdir ve bu tür ameliyatlar sonrası beslenme düzenine uyum sağlamak, tedavinin başarısını artırır.

Tüp Mide Ameliyatı Riskleri ve Komplikasyonları: Bilmeniz Gerekenler

Olası Komplikasyonlar ve Risk Faktörleri

Tüp mide ameliyatı, obezite tedavisinde etkili bir yöntem olsa da, her cerrahi müdahalede olduğu gibi bazı riskleri ve potansiyel komplikasyonları içerir. Bu riskler, ameliyatın kendisiyle ilgili olabileceği gibi, hastanın genel sağlık durumu ve yaşam tarzı alışkanlıklarıyla da ilişkili olabilir. Ameliyat sonrası dönemde görülebilen komplikasyonlar arasında enfeksiyon, kanama, dikiş hattında kaçak, beslenme yetersizlikleri ve reflü yer alır. Bu komplikasyonların ortaya çıkma olasılığı, cerrahın deneyimi, hastanın sağlık durumu ve ameliyat sonrası takip sürecine uyumu gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Tüp mide ameliyatı sonrası şikayetler kadınlar kulübü gibi platformlarda, bu tür komplikasyonlarla ilgili deneyimler ve çözüm önerileri sıklıkla paylaşılmaktadır. Genel olarak komplikasyon gelişme oranı %5 civarındadır. Ameliyat öncesinde hastaların bu riskler hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi ve ameliyat sonrası dönemde düzenli olarak takip edilmesi önemlidir.

• Enfeksiyon Riski: Her cerrahi işlemde olduğu gibi, tüp mide ameliyatında da enfeksiyon riski bulunmaktadır. Bu risk, ameliyat sırasında sterilizasyon kurallarına uyulmaması veya ameliyat sonrası yara bakımının yetersiz olması durumunda artabilir.
• Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama meydana gelebilir. Bu durum, genellikle cerrahi teknikle ilgili olup, deneyimli bir cerrah tarafından yapılan operasyonlarda daha az görülür.
• Dikiş Hattında Kaçak: Midenin kesilip dikildiği hat üzerinde kaçak oluşabilir. Bu durum, ciddi bir komplikasyon olup, genellikle ek cerrahi müdahale gerektirir. Mide delinmesi ameliyatı olanlarin yorumları incelendiğinde, bu tür kaçakların erken teşhis ve tedavi ile yönetilebildiği görülmektedir.

Obezite cerrahisi, uygun hasta seçimi ve uzman bir ekip tarafından yapıldığında güvenli bir yöntemdir. Ancak, mide ameliyatı riskli mi sorusu, hastaların ameliyat öncesinde mutlaka doktorlarına sormaları gereken bir konudur. Uzmanlar, bu riskleri en aza indirmek için ameliyat öncesi detaylı bir değerlendirme yapar ve ameliyat sonrası takip sürecinde hastalarına gerekli desteği sağlarlar. İstanbul mide ameliyatı doktorları, bu konuda deneyimli ve uzmanlaşmış kadrolarıyla hastalara güvenli bir tedavi imkanı sunmaktadır.

Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişikliklerinin Önemi

Tüp mide ameliyatı sonrası başarı, sadece cerrahi işlemin başarısıyla sınırlı değildir. Ameliyat sonrası dönemde hastaların beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarını değiştirmeleri, uzun vadeli kilo kontrolü ve sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri için kritik öneme sahiptir. Ameliyat sonrası dönemde, hastaların düzenli olarak doktor ve diyetisyen kontrolüne gitmeleri, beslenme programlarına uymaları ve düzenli egzersiz yapmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, mide ameliyatı sonrası hızlı kilo verme yöntemleri arayışında olan hastalar, sağlıksız yöntemlere başvurarak sağlıklarını riske atabilirler. Tüp mide ameliyatı sonrası tatlı isteği gibi durumlarla başa çıkabilmek için psikolojik destek almak da önemlidir.

1. Beslenme Programına Uyum: Ameliyat sonrası dönemde, beslenme uzmanları tarafından hazırlanan diyet programlarına titizlikle uyulmalıdır. Bu programlar, hastaların yeterli protein, vitamin ve mineral almasını sağlayacak şekilde düzenlenir.
2. Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, kilo verme sürecini hızlandırır ve genel sağlığı iyileştirir. Ameliyat sonrası dönemde, doktor ve fizyoterapist önerisiyle düzenli egzersiz yapılması önemlidir.
3. Psikolojik Destek: Ameliyat sonrası dönemde psikolojik destek almak, duygusal yeme sorunlarıyla başa çıkmaya yardımcı olur ve hastaların motivasyonunu artırır.

Tüp mide ameliyatı, doğru hasta seçimi ve uzman rehberliği ile yaşam kalitesini artırabilir. Ancak, mide ameliyatı sonrası nelere dikkat etmeli sorusu, hastaların sürekli olarak akıllarında bulundurması gereken bir konudur. Uzmanlar, ameliyat sonrası dönemde hastaların sabırlı olmalarını, düzenli kontrole gitmelerini ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmelerini önerirler. Antalya tüp mide ameliyatı merkezlerinde, bu konuda hastalara kapsamlı bir destek sunulmaktadır. Ayrıca, tüp mide ameliyatı kaç kilo olanlara yapılır sorusu, hastaların ameliyat öncesinde mutlaka doktorlarına sormaları gereken bir konudur. Tüp mide ameliyatı fiyatları 2025 yılı için farklılık gösterebilir, bu nedenle hastaların detaylı bir araştırma yapması önemlidir.