Çağımızın Sorunu: Obezite
Günümüzün ve geleceğin sorunu haline gelen obezite hakkında merak ettiklerinizi derledik.
Şişmanlık; vücuttaki yağ oranının anormal artışıdır. Aşırı protein, karbonhidrat ve yağ alımı vücuttaki yağ depolarının artışına neden olur. Bazı kişilerin hemen kilo almaya genetik ve biyolojik yatkınlıkları vardır. Şişmanlık kronik bir hastalıktır. Tedavisi için ömür boyu sağlıklı beslenmeyi ve fiziksel aktiviteye dikkat etmeyi gerektirir. Şişmanlık (obezite), bugün için estetik bir sorun olmaktan çok bir hastalık olarak kabul edilmektedir.
Günlük kalori ihtiyacı nasıl hesaplanır?
Erkekler için (kg x 30 ) Kadınlar için (kg x 25)
Örneğin; 80 kg olan bir erkeğin günlük kalori ihtiyacı 80 x 30 = 2400 kcal – Kadınların ise 80 x 25 = 2000 kcal’dır. Bu kadar kalori alan bireyler kilolarını korur.
Şişmanlığın Nedenleri
- Genetik Faktörler: Kilolu bir aileden geliyorsanız şişman olma riskiniz % 30 daha fazladır.
- Yaşlanma: Yaş ilerledikçe kas kütlesi azalır ve metabolizma hızı düşer.
- Yanlış Beslenme Alışkanlığı: Fast-food tarzı hazır yiyecekler (hamburger, pizza vb.) cips, çerez gibi yiyeceklerin fazla tüketilmeye başlanması.
- Hareketsiz Yaşam: Televizyon, bilgisayar ve masa başında çok uzun zaman geçirilmesi.
- Psikolojik Faktörler: Stres, mutsuzluk veya çok katı diyet sonrası kişinin aşırı yemesi, bazı hastalıklar ve kullanılan ilaçlar, doğum yapma, alkol kullanımı.
Bel Çevresi Uzunluğu Neyi Gösterir?
Bel çevresinin erkekte 102 cm, kadında 88 cm'den fazla olması şişmanlık olarak değerlendirilir. Eğer yağ dokusu karında ve dolayısıyla iç organların çevresinde birikmişse durum daha tehlikelidir. Çünkü bu tip şişmanlarda şişmanlığın neden olduğu bazı hastalıkların görülme riski çok yüksektir. Bu kişilerde, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kalp ve beyin damarlarında tıkanma ve buna bağlı olarak kalp krizi ve felç geçirme ihtimali, şişman olmayan kişilere göre çok daha fazladır.
Artmış risk Yüksek risk
Erkek 94 cm 102 cm
Kadın 80 cm 88 cm
Kilo Vermenin İnsan Vücuduna Faydaları
Kilo vermekle kalp ve damar sistemi hastalıklarının oluşma riski azalır. Bunun yanında birçok fayda, kilo vererek vücuda kazandırılır.
- Kolesterol ve kan yağları düşer.
- İyi huylu kolesterol düzeyleri artar.
- Kalp krizi geçirme ihtimali azalır.
- Yüksek olan kan basıncı düşer.
- Şeker hastalarında kan şekeri kontrolü daha kolay sağlanır.
- Gizli şekeri olan hastalarda, diyabete geçiş önlenir veya geciktirilir.
- Kişinin kendini iyi hissetmesi psikolojisini destekler ve estetik görünmesini sağlar.
Beden Kütle İndeksi (BKİ)
Şişmanlık düzeyi hesaplama formülüdür. Ağırlığın, metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle hesaplanır.
BKİ = Vücut Ağırlığı / Boyun karesi
SINIFLANDIRMA BKİ(KG/M2)
- ZAYIF 19
- NORMAL 19 - 24
- FAZLA KİLOLU 25 - 29
- ŞİŞMAN 30 - 39
- AŞIRI ŞİŞMAN 40
*Yaşa göre farklılık gösterebilmektedir.
Şişmanlık Tedavisinde Diyet Nasıl Olmalıdır?
- Şişmanlık tedavisinde, kilo kaybı hedefleri gerçekçi ve ulaşılabilir olmalıdır.
- Kilo vermek için, yiyeceklerle alınan kaloriden daha fazlasını harcamak gerekir.
- İdeal bir diyet, içerik olarak tüm besin gruplarını içinde bulunduran ancak kalorisi düşük bir diyettir. Tek yönlü gıdalarla (sadece sebze, meyve veya sadece et ile uygulanan diyetler), vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineraller eksik kalır. Bu nedenle, kişide bir süre sonra bu besinlerin eksikliğinden kaynaklanan önemli hastalıklar ortaya çıkabilir.
- Pratik olarak; diyete girecek kişinin bir günde tükettiği gıdaların toplam kalorisi hesaplanır ve bu toplam kaloriden 600-800 kalori çıkarılarak kişinin alması gereken günlük kalori bulunur.
- Kişinin 1kg verebilmesi için yaklaşık 7700 kcal kaybetmesi gereklidir.
- Şişmanlık, tedavisi uzun süren, tedavi edilmezse ömür boyu sürecek bir hastalıktır.
- Bu yüzden tıpkı yüksek tansiyon veya şeker hastalığı gibi şişmanlığın tedavisi de ömür boyu sürmelidir.
Şişmanlık Tedavisinde Psikolojinin Önemi
Psikolojinin motive olduğu zayıflama programında diyetin sürekliliği ve başarı oranı daha yüksektir çünkü diyetiniz bazı dışsal faktörlerden etkilenir;
- Aile içi ilişkiler; Eş, çocuklar, anne baba, diğer akrabalar ile ilişkiler.
- İşteki ilişkiler; Saat düzenlemeleri, fazla mesailer, gergin ve zor çalışma şartları.
- Okul ve sınav dönemlerinde yaşanan gerginlikler.
- Sosyal çevrenizdeki ilişkiler; geziler, tatiller, özel günler, iş sonrası yemekler, arkadaş toplantıları.
- Duygusal iniş çıkışlar.
Kendi sınırlarınızı çizmeyi, kimi zaman hayır diyebilmeyi, gerekli ölçüde yaşamınızda yapmanız gereken değişiklikleri belirlemelisiniz. Bunları yapmadığınız takdirde diyet sadece başlayan ve biten bir süreç olabilir ve kilolar verildikten sonra tekrar geri alınabilir.
Beslenme, kendimize özen göstermeyi kendimizi dikkate almayı gerektiren en temel ihtiyaçtır. Ancak hayatımızdaki en ufak bir değişiklik bunun ikinci plana düşmesine dengenin bozulmasına neden olur. Bu da aslında kendimizi ikinci plana atmaktır. Psikolojinizin iyi ve motive olması beslenmeye özen göstermek yoluyla, kendi değerinizi yeniden keşfetmemiz söz konusudur.
Obezitenin sebep olduğu fiziksel ve psikolojik problemler
- Kalp hastalıkları (angina, kalp krizi vb.)
- Şeker hastalığı (Tip 2 diyabet)
- Hipertansiyon
- Felç (İnme)
- Çeşitli kanserler (rahim, meme, prostat)
- Kanda yağ ve kolestrol artması
- Safra kesesi hastalıkları ve taşı
- Uyku apnesi ve diğer solunum problemleri
- Adet düzensizlikleri
- Cinsel performansda azalma
- Osteoartrit (eklemlerde kireçlenme)
- Tüm nedenlerle ölüm riskinde artış
- Depresyon, duygusal stres, mutsuzluk
- Toplumsal dışlanma, sosyal takıntı, saplantı
Şişmanlık Tedavisinde Egzersizin Önemi Nedir ve Nasıl Olmalıdır?
Egzersiz, kilo vermenin en önemli ikinci aracıdır. Egzersizin yer almadığı bir zayıflama programının başarılı olma ihtimali azalır. Düzenli egzersiz vücudun kendi kendine harcadığı günlük kalori miktarını artırır. Kişi kilosunu koruyabilmek için, günde 7.500-10.000 adım atmalıdır. Kilo vermek için ise bunu daha da artırmalıdır. Şişman bir kişinin kilo vermek için uygulayacağı egzersiz, ağırlık kaldırmayı gerektirmeyen ve birçok kas grubunu çalıştıran; yürüyüş, bisiklete binme, yüzme, aerobik gibi aktiviteler olmalıdır. Haftada en az 3 gün 45-60 dakika veya haftada 4-5 gün 30 dakika olmalıdır.